FINDIKOĞLU, Ziyaeddin Fahri [1901-1974]:
FINDIKOĞLU, Ziyaeddin Fahri [1901-1974]:
( Wörterbuch der Soziologie) :
Türk sosyoloji tarihini zirvelerinden olan Fındıkoğlu, 1901 yılında Erzurum'a bağlı Tortum'un Çamlıyamaç köyünde doğmuş, 16 Kasım 1974'de İstanbul'da ölmüştür.İstanbul edebiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra (1924) Erzurum, Sivas ve Ankara liselerinde felsefe, sosyoloji ve edebiyat öğretmenliği yapmış ve manevî bir zevk duyduğu mesleğini yıllarca sürdürmüştür. Doktorasını hazıladığı sırada, 1933 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi'nin Edebiyat Fakütesi'nde mderris muavini (asistan)dir. Fındıkoğlu, Strasbourg Üniversitesi'nde ikinci defa felsefe lisansı yapmak zorunda kalmıştır. 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Sosyoloji ve Ahlâk Doçenti olarak göreve başlayan Fındıkoğlu, bir süre sonra Fransa'ya giderek "Ziya Gökalp ve Türk Aile Hukuku" konulu doktora tezini vermiş, 1936 yılında yurda dönmüştür. Fındıkoğlu, iktisat Fakültesi'nin 1936'da kuruluşunda önemli çekirdek rolü üstlenmiş olan "İktisat ve İçtimaiyat enstitüsü"nun kurucu mensupları arasında bulunmuş, uzun yıllar Enstitü başkanlığını yürütmüştür. Ayrıca, Almanya'daki rejimden kaçarak, 1933'de memleketimize gelmiş olan Alman Profesörlerle ve bilhassa Frof. Kessler ile yakın mesaide bulunmuştur. 1942 yılında iktisat Fakültesi'nde profesörlüğe yükselen Fındıkoğlu, 1958'de ordinaryüs olur. 1947-49 yılları arasında İktisat Fakültesi Dekanlığı yapar. ayrıca, İktisat ve İçtimaiyat enstitüsü ile Gazetecilik Enstitüsü Müdürlükleri'nde de bulunur. 1972 yılında emekliğe ayrılır. Evli ve üç çocuk babası olan Fındıkoğlu, Fransızca, İngilizce ve biraz da Arapça biliyordu.Yetiştirdiği meslektaşları olan Prof. Dr. A. Kurtkan ve Dr. M. E. Erkal tarafından farlı dönemlerde hazırlanan iki ayrı bibliyografya çalışmasına göre, Fındıkoğlu, üçbinin üzerinde makale, tibliğ, kitap, broşür ve kitapçık gibi çeşitli kalcıcı belgeye imza atmıştır. Fındıkoğlu, H. Z. ülken ile birlikte, Türk Sosyolojisi'nde Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin ile başlatılabilecek kronolojik zincirin, Mehmet İzzet'ten sonra gelen halkasını yanısıra, bir halk adamı ve tevazû sahipliği ve babacan tavrıyla dikkatleri çekmiştir.Bir çok farklı gibi görülen alanda kalem oynatmış olması, topluma "işleyen bir bütün" ve çok boyutlu bakmasından dolayıdır.O'na göre mücerret ve müahhası kaynaştırmak, ilmî bir ihtiyaçtır. Tümevarım (istikra) metodunu ilmîn vazgeçemeyeceği bir anlayış olarak belirtmiş, bunu tümdengelim (ta'lil) medoduyla tamamlamaya çalışmıştır. Peşin hükümlerden uzak, müşahadeye dayanan çok sebepli bir metodolojiyi benimsemiştir. Cemiyet ve ferdi, bir bütünün parçaları olarak görmüştür. Müessese ve müesseseleşme fikrini,sosyal geimenin önemli unsurlarından saymıştır. Müesseseleşmede örganik (uzvî) gelişme esastır. Turkheim ve Le Play okullarından etkilendiği kadar, hocası Mehmet İzzet ve Fransız filozofu Frederick Rauh'un etkisinde kalmıştır. Derin bir kültüre, muhakeme ve sentez kabileyetine sahip olduğundan, mallî bir sosyoloji akımının ve düşünce geleneğinin kurulmasına önemli katkılar yapmıştır. Tarihî metodu sıkça kullanmış sosyal realite fikrine sahip çıkmıştır. İş ve düşünce (uygulama ve fikir) birbirini tamamlamaktadır.Folklor, aile sosyolojisi, ahlâk, üçüncü sektör olarak tanımladığı kooperatifçilik ve kooperasyon sosyolojisi, metodoloji ve özellikle iktisat sosyolojisi alanında eserler vermiştir.İktisat sosyolojisi ve metodoloji alanda değişmeyi tek faktöre dayandıran okullara ve bilhassa Marksist metodolojiye bilimsel tenkitler yöneltmiştir. Fındıkoğlu, milliyetçiliği ve millî şuurun uyanmasını, beynelmilel barış ve adaletin en önemli şartı olarak görmekte, millî şuurdan mahrum millietlerin meydana getireceği milletlerarası dayanışmanın, gerçek anlamda bir dayanışma olmayacağını ifade etmektedir.Türkçeyi, kültür mirasının naklinde önemli bir köprü gibi görür ve onun tabiî bir seyir içinde gelişmesinden yanadır. Günümüzde Türk toplulukları ile ilişkilerde ortaya çıkan meseleler hesaba katıllırsa; Fındıkoğlu'nun diğer konularda olduğu gibi, Türkçe konusundaki hassasiyetinin ne derece doğru olduğu kolayca anlaşılabilir.Üniversite duvarları dışına çıkarak, sosyal gerçeği aklamak ve araştırmak ihtiyacıyla kurduğu ve kurdurduğu kuruluşlar çoktur. Bunlar arasında "Türk Halk Bilgisi Derneği" (1927), "Türkiye Harsî ve İçtimaî Araştırmalar Derneği" (1934), "İstanbul Muallimler Cemiyeti" (1946-47), "Türk Şarkîyat Derneği" (1961), "Tortum Kalkınma Derneği" (1962), "Sakarya Sosyal Araştırma Merkezi" (1967) sayılabilir. Türkiye Harsî ve İçtimaî Araştırmalar Derneği'nin yayın organı olarak önce "İş" ve daha sonra da "İş ve Düşünce" adıyla yayınlanan üç aylık dergi sosyal bilimlerde çalışanlar için âdeta bir laboratuvardır. Bunun yanısıra, kendisi tarafından "Meslek Gazetesi" yayınlanmıştır.Kadıoğlu, Ahmet ve Ahmet Halil gibi müsteşar isimler de kullanan Fındıkoğlu'nun, kitaplarından bazıları şunlardır: "Ziya Gökalp et sa socioloie" (1936), "Fransız İhtilâli ve Tanzimat" (1940), "İçtimaiyata Giriş" (1940), "İbn-i Haldun ve Felsefesi" (1941, "Ahlâk Tarihi (2 cilt)" (1943-1946), "Türkiye'de iktisat Tedrisatı Tarihçesi ve İktisat Fakültesi Teşkilâtı (1946), "Ziya Gökalp" (1953), "İçtimaiyat" (1958), "Hukuk Sosyolojisi" (1958), "Metodoloji Nazariyeleri" (1961), "Kuruluşunun XXV. Yılında Karabük" (1937-1962), "Le Play Mektebi ve Prens Sabahattin" (1962), "Karabük Sanayileşmesi vee İçtimai Tesirler" (1963), "İktisat Sosyolojisi Bakımından Sosyalizm" (1965), "Türk Aile Hukukunda Sosyal Değişmeler" (1966), "Kooperasyon Sosyolojisi" (1967), "Doğu Kalkınmasi ve Erzurum Şehirleşmesi ile İlgili Sosyolojik Meseleler" (1970), "İçtimaiyat Dersleri" (1971), (Bkz. Kurtkan A., Fındıkoğlu, Z. F., Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul 1987; Kurtkan, A., "Fındıkoğlu Bibliyografyası (1918-1958)", İktisat Fakültesi İçtimaiyat Enstitüsü, İstanbul 1958; Erkal, Mustafa E., "Fındıkoğlu Bibliyografyasına Ek (1958-1971)", Sosyoloji Konferansları, 13. kitap, İstanbul, 1976; Güngör, Nevin, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu kültür Bakanlığı, Ankara 1991)